Dizde Bağ Yaralanmaları Belirtileri

Ön çapraz bağ tamiri yapılan ve yapılmayan hastalar arasında geç artrit gelişmesi ile ilgili görüşler değişkendir. Kronik olarak görülen yaralanmalardaki menisküs yırtıkları tamire uygun olmayan kompleks yırtıklardır. Dizde bağ yaralanmaları olarak bilinen ve tedavi yöntemi hekimler tarafından belirlenir.

Artrit konusu tartışmalı olmakla birlikte ön çapraz bağ olmayan dizlerde kıkırdak ve menisküs lezyonlarının zamanla görülme sıklığı fazladır. Kemik yaralanmaları (trabeküler mikro kırıklar) akut ön çapraz bağ yırtıklarının yarısından fazlasında görülür. Sıklıkla lateral femoral kondilde terminal olukta ve tibianın posterolateral köşesinde olur.

Bu yaralanmaların uzun dönemdeki etkileri bilinmemekle birlikte geç kıkırdak hasarına yol açmaları muhtemeldir. Tedavi aşamasına gelindiğinde ise çeşitli faktörler göz önünde bulundurulur. Kişinin yaşı, aktivite seviyesi, ek yaralanmaları ve diğer etkenler göz önünde bulundurulmalıdır. Bağ yaralanma oranı kadınlarda erkeklere göre daha fazladır ve başlıca sebepler olarak; notch’un ve bağların daha küçük ve farklı biyomekanik özellikler sahip olması ileri sürülmektedir.

Dizde Bağ Yaralanmaları Teşhis Yöntemleri

Ön çapraz bağ yaralanmaları sıklıkla temassız pivot yaralanmaları sonucunda meydana gelir. Yaralanma sırasında duyulabilen bir “pop” sesiyle birlikte hızlı hematom oluşur. Eşlik eden yaralanmaların başında (%75) menisküs yaralanmaları gelir.

Ön Çapraz Bağ

Akut bağ yaralanmalarında ise en hassas test Lachman testidir. Özellikle anestezi altında yapılan “pivot- shift” ve “pivot- jerk” testleri de tanıda yardımcıdır. Laksite matematiksel olarak KT-1000 veya KT-2000 cihazları kullanılarak ortaya konabilir. Direkt grafiler ve MRG tanıda yardımcıdır.

Belirli kriterleri sağlayan hastalarda eklem içi rekonstrüksiyon tercih edilen tedavi yöntemidir. Greft seçimi hastaya bağlı faktörlere ve hekimin tecrübesine bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Sık kullanılan greftler kemik-patella, tendon-kemik otogrefti, dört katlı hamstring otogrefti, kuadriseps tendonu ve allogreftlerdir. Ön çapraz bağ yırtıklarında primer tamir önerilmemektedir. Primer ve ekstraartiküler tamir ancak revizyonlarda ve çocuklarda kullanılmaktadır.

Dizde bağ yaralanmaları içerisinde kısmi yırtıkların tedavisi de tartışmalıdır. Klinik muayene ve stabilite, rekonstrüksiyon kararı için en önemli kriterleridir. Ameliyat sonrası rehabilitasyon – pek çok yeni protokolde erken hareket ve yük verme yer almaktadır. Diz çevresi kaslarda fizyolojik kontraksiyonları sağladığı için kapalı zincir rehabilitasyonu tercih edilmektedir.

Başlıca komplikasyon sebepleri tünel yerleşimindeki hatalar (sıklıkla çok önden açılan tüneller fleksiyonu kısıtlar) ve erken yapılan cerrahidir (eklem sertliğine yol açar). Artrofibrozis görülebilecek diğer bir komplikasyondur ve sıklıkla akut ÖÇB rekonstrüksiyonları sonrasında görülür. Sıklıkla vidaların yanlış (interferans vidasının endoskopik femoral tünellerde 30 dereceden fazla açılı, tibial tünellerde 15 dereceden fazla açılı yerleştirilmesi sonucu) yerleştirilmesine bağlıdır.

Arka Çapraz Bağ Yaralanmaları Nedir?

Konservatif tedavide geç dönemde patellar ve medial femoral kondilde kondrozis bildirilmekle birlikte cerrahisi halen tartışmalıdır. Sıklıkla diz fleksiyonda iken tibiaya önden gelen darbelerle (ön panel yaralanması) veya
direkt travma olmaksızın ayak bileği plantar fleksiyonda iken diz hiperfleksiyona zorlanırsa olur. Hiperekstansiyon zorlamaları da arka çapraz bağ (AÇB) lezyonuna yol açabilir. Anahtar muayene arka çekmece testidir (Arkaya itilen tibiada basamaklanma olup olmaması).

İzole AÇB yaralanmalarının çoğunda konservatif tedavi tercih edilir. Kemik avülsiyon kırıklarında primer tamir ile iyi sonuçlar elde edilmektedir. AÇB gövdesindeki lezyonlarda ise primer tamirin başarısı yoktur. AÇB’nin kronik yokluğu patellofemoral kompartmanda ve medial femoral kondilde geç kondrozise yol açar. Fonksiyonel olarak stabil olmayan dizlerde ve kombine yaralanmalarda cerrahi tedavi tavsiye edilir.

Kollateral Bağ Yaralanması

1. Medial Kollateral Ligaman (MKL) Yaralanması: Dizde valgusun stresine bağlı olarak meydana gelir. Diz 30 derece fleksiyonda (ekstansiyonda değil) valgus stresine zorlanarak tanı konur. Yaralanmalar sıklıkla femoral yapışma bölgesinden olur. İzole MKL lezyonlarında konservatif tedavi (menteşeli dizlikler) çok başarılıdır.

Futbol oyuncularında koruyucu dizlikler yararlı olabilir. Kronik, konservatif tedaviye yanıt vermeyen durumlarda nadiren ligamentin ilerletilmesi ve güçlendirilmesi şeklinde cerrahi tedaviye gereksinim duyulur. Kronik yaralanmalarda medial femoral kondilde kalsifikasyon (Pellegrini-Stieda işareti) görülebilir. Kronik MKL yaralanma- sına eşlik edebilen Pellegrini-Stieda sendromu kısa süreli immobilizasyon sonrası, erken hareketten çok fayda görür.

2. Lateral Kollateral Ligaman (LKL) Yaralanmaları: Diz 30 derece fleksiyonda iken yapılan varus stres testi izole LKL lezyonu tanısında önemlidir. İzole yaralanmaları nadirdir. Eğer laksite orta derecede ise konservatif olarak tedavi edilmelidir.

Posterolateral Köşe Yaralanmaları

Nadiren izole yaralanma şeklindedir ancak diğer bağ yaralanmalarıyla sıklıkla beraberdir (özellikle AÇB ile birlikte olur). Kronik dönemde yapılanların kötü sonuçları nedeniyle akut tamir tavsiye edilir. Artmış dış rotasyon için muayene, dış rotasyonda rekurvasyon, posterolateral çekmece ve ters pivot shift testleri yapılmalıdır. Erken anatomik tamir sonuçları iyidir ancak bu yaralanmalar sıklıkla atlanır.
Kronik dönemde uygulanabilecek yöntemler posterolateral köşe ilerletilmesi, popliteus by-pass, ikili veya üçlü rekonstrüksiyonlar, biseps tenodezi, son zamanlarda moda olan split greftlerle LKL ve posterolateral köşe tamiri ile birlikte yapılabilmektedir.

Arka Çapraz Bağ

Çoklu Bağ Yaralanmaları

Kombine bağ yaralanmaları (özellikle ÖÇB ve AÇB) diz çıkıkları sonucunda olabilirler ve bu yaralanmalarda nörovasküler yaralanmalar açısından uyanık olunmalıdır. Ön diz çıkığı sonrası vasküler yaralanma insidansı %30-50’dir. Dolaşıma yönelik tetkikler çekinmeden erken yapılmalıdır. Çıkıklar tibianın deplasman yönüne göre sınıflandırılır. Tedavisi genelde cerrahidir.

Popliteal arter yaralanması, açık çıkıklar ve redükte edilemeyen çıkıklar acil cerrahi endikasyonlarıdır. Pek çok cerrah tedaviyi 5-12 gün geciktirerek damar yaralanması olmadığından emin olmak ister. Kapsül dışına sıvı çıkması olabileceği için bu hastalarda artroskopik girişimler sırasında basınçlı sıvı verilmemesine dikkat edilmelidir.

Avülsiyon yaralanmaları primer olarak tedavi edilebilir, ancak interstisyel yaralanmalara rekonstrüksiyon yapılmalıdır. Kombine uygulamalardan sonra eklem sertliği sıktır ve bundan kaçınabilmek için erken harekete başlamak önemlidir. Dizde bağ yaralanmaları hakkında sorularınız ve ayrıntılı bilgi edinmek için bize ulaşabilirsiniz.