Dizde Kireçlenme

By: Prof. Dr Fahri Erdoğan
Categories:
Eklem kıkırdağının zamanla aşınmasıyla oluşan dejeneratif bir eklem hastalığıdır. Diz hareket ettikçe ağrı yapar. Sertlik ve şişlik oluşabilir. Merdiven çıkmak zorlaşır. Dizde kireçlenme genellikle yaşla birlikte görülür. Fazla kilo riski artırır. Röntgenle tanı konur. Egzersiz ve fizik tedavi faydalıdır. İlerlemiş vakalarda ameliyat gerekebilir.
Yazı İçeriği
Dizde Kireçlenme Belirtileri Nelerdir?
Dizde hissedilen ağrı genellikle en belirgin belirtidir. Başlangıçta ağrı sadece hareketle ortaya çıkabilir ancak ilerleyen evrelerde dinlenme sırasında da görülebilir. Merdiven çıkmak, uzun süre yürümek ya da çömelmek ağrıyı artırabilir. Sabahları ya da uzun süre hareketsiz kaldıktan sonra dizde sertlik olabilir. Bu sertlik genellikle kısa sürede geçse de, günlük yaşamı zorlaştırabilir. Diz esnekliğinde azalma hissedilebilir. Diz ekleminin hareket kabiliyeti zamanla azalabilir. Bu durum bacakların tam olarak bükülmesini ya da uzatılmasını zorlaştırabilir. Özellikle oturup kalkarken rahatsızlık artabilir. Dizde zaman zaman şişlik olabilir. Eklemdeki iltihaplanma veya sıvı birikmesi nedeniyle oluşur. Şişlik olan bölgede dokunmaya karşı hassasiyet de gelişebilir.
Diz hareket ettikçe sürtünmeye bağlı olarak sesler duyulabilir. Bu sesler “kıtırtı” ya da “cırtlama” şeklinde olabilir ve genellikle dizin iç yapısındaki bozulmadan kaynaklanır. İltihaplanma durumlarında diz bölgesinde sıcaklık hissi oluşabilir. Bu, özellikle dizin şiş olduğu dönemlerde fark edilir hale gelir. Diz eklemindeki bozulmalar kaslarda zayıflamaya neden olabilir. Bu da kişinin ayakta durmasını, merdiven inip çıkmasını ya da dengesini korumasını zorlaştırabilir. İlerlemiş dizde kireçlenme vakalarında dizin şeklinde değişiklik görülebilir. Bacaklar dışa ya da içe doğru eğilebilir. Bu durum yürüme şeklini olumsuz etkileyebilir. Bu belirtiler zamanla ilerleyebilir ve günlük yaşam kalitesini düşürebilir. Erken teşhis ve uygun tedavi ile kireçlenmenin ilerlemesi yavaşlatılabilir. Eğer bu belirtilerden bazılarını yaşıyorsanız bir ortopedi uzmanına başvurmanız faydalı olacaktır.
Dizde Kireçlenme Neden Olur?
Yaş ilerledikçe eklemlerdeki kıkırdaklar doğal olarak yıpranır. Bu durum dizdeki sürtünmeyi artırır ve zamanla kireçlenmeye yol açar. 50 yaş üstü bireylerde daha sık görülür. Aşırı kilo diz eklemi üzerine ekstra yük bindirir. Bu durum kıkırdakların daha hızlı aşınmasına neden olur. Her fazla kilo, dizlere daha fazla baskı anlamına gelir. Geçmişte yaşanmış menisküs yırtığı, bağ kopması veya diz travmaları, diz ekleminde bozulmalara yol açabilir. Bu bozulmalar kıkırdağı zayıflatır ve kireçlenmeye zemin hazırlar. Genetik faktörler diz kireçlenmesine yatkınlığı artırabilir. Ailede kireçlenme geçmişi olan kişilerde risk daha fazladır. Kadınlarda özellikle menopoz sonrası dönemde hormon dengesizlikleri nedeniyle dizde kireçlenme riski artar. Bu durum, kemik ve eklem sağlığını olumsuz etkileyebilir.
Günlük yaşamda ya da meslek gereği sürekli çömelme, diz çökme veya ağır kaldırma gibi hareketler kıkırdağa zarar verir. Bu durum zamanla kireçlenmeye neden olur. Doğuştan gelen veya sonradan oluşan diz eğrilikleri (örneğin çarpık bacak) dizdeki yük dağılımını bozar. Bu dengesizlik kıkırdağın bir bölgesinin aşırı yıpranmasına neden olur. Romatoid artrit gibi iltihaplı romatizmal hastalıklar, eklem kıkırdağını tahrip ederek erken dönemde kireçlenmeye yol açabilir. Yeterince hareket etmeyen kişilerde kaslar zayıflar, eklem çevresi desteklenemez. Bu durum kıkırdağa binen yükü artırır ve kireçlenmeye zemin hazırlar. Kıkırdak dokusu kan damarlarıyla beslenmez. Hareket sırasında oluşan eklem sıvısı dolaşımıyla beslenir. Hareket azlığı, bu dolaşımı bozarak kıkırdağın beslenmesini engeller ve bozulmasına neden olur.
Dizde Kireçlenme Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Kilonun azaltılması, diz eklemine binen yükü hafifletir. Özellikle fazla kilolu bireylerde kilo kaybı, hem ağrının azalmasına hem de hastalığın ilerleyişinin yavaşlamasına yardımcı olur. Ayrıca uzun süre ayakta kalmaktan veya merdiven çıkmaktan kaçınılması önerilir. Fizik tedavi programları, kasları güçlendirmeye ve diz çevresindeki dengeyi artırmaya yöneliktir. Özellikle kuadriseps (uyluk ön kası) kaslarını güçlendirmek, dizin daha az zorlanmasını sağlar. Düzenli olarak yapılan düşük etkili egzersizler (örneğin yürüyüş, yüzme, bisiklet) eklem hareketliliğini korur.
Parasetamol ve NSAID’ler ağrıyı hafifletmekte etkili olabilir. Bu ilaçlar doktor kontrolünde kullanılmalıdır. Çünkü uzun süreli kullanım mide, böbrek ve kalp sağlığı üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir. Eklem içine uygulanan kortizon enjeksiyonları, kısa süreli ağrı ve iltihap azaltma amacıyla kullanılır. Ancak sık uygulanması önerilmez. Hyaluronik asit enjeksiyonu, eklemin kayganlığını artırarak sürtünmeyi azaltır. Etkisi kişiden kişiye değişebilir.
Dizliği veya baston kullanımı gibi yardımcı araçlar dizin yükünü azaltır ve hareket esnasında daha az ağrı oluşmasını sağlar. Özellikle günlük yaşam aktivitelerinde destek sağlar. Akupunktur, sıcak-soğuk uygulamalar, masaj ve bitkisel tedaviler bazı hastalarda rahatlama sağlayabilir. Ancak bu yöntemlerin mutlaka uzman önerisiyle uygulanması gerekir. Diğer yöntemlerden sonuç alınamayan ileri vakalarda cerrahi seçenekler gündeme gelir. Artroskopik temizlik, diz içindeki yıpranmış dokuların temizlenmesi işlemidir.
Etkisi sınırlıdır. Osteotomi, diz eklemi çevresindeki kemiklerin yeniden hizalanmasıdır. Genç hastalarda tercih edilir. Total diz protezi, hasar görmüş diz ekleminin yapay bir eklemle değiştirilmesidir. Ağrıyı önemli ölçüde azaltır ve hareket kabiliyetini artırır. Dizde kireçlenme tedavisi kişiye özeldir. Hangi yöntemin uygulanacağı, hastalığın evresine, hastanın yaşına, yaşam tarzına ve beklentilerine göre planlanmalıdır. Erken dönemde uygun tedaviyle kireçlenmenin ilerlemesi yavaşlatılabilir. Yaşam kalitesi artırılabilir.