Kemik Erimesi Nedir?
By: Prof. Dr Fahri Erdoğan
Categories:
Osteoporoz kemiklerin zamanla zayıflayıp kırılgan hale gelmesidir. Kemikler yoğunluğunu kaybeder. Kemik erimesi daha çok yaşlılarda görülür. Kadınlarda menopoz sonrası risk artar. Hastalık genellikle belirti vermez. Ancak kemik kırıkları ile fark edilir. En çok omurga kalça ve bilekte görülür. Erken teşhis önemlidir. Düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenme önem taşır.
Yazı İçeriği
Kemik Erimesi Belirtileri Nelerdir?
Sırt ve bel ağrıları en sık görülen belirtilerinden biridir. Özellikle omurga kemiklerindeki zayıflama sonucunda çökmeler meydana gelir. Bu da sırtta ve belde sürekli ya da aralıklı ağrılara yol açabilir. Ağrılar zamanla şiddetlenebilir ve kişinin hareket kabiliyetini kısıtlayabilir. Kemik yoğunluğunun azalması omurgada sıkışmalara neden olabilir. Bu sıkışmalar sonucunda birey zamanla birkaç santimetreye kadar boy kaybı yaşayabilir. Boy kısalması fark edildiğinde genellikle hastalık ileri bir aşamaya gelmiş olur.
Kemik erimesi omurga kemiklerinde zayıflamaya yol açtığı için kamburluk gelişebilir. Bu duruma “dulluk hörgücü” adı da verilir. Özellikle yaşlı kadınlarda sıklıkla görülür ve hastanın duruşunu bozar. Osteoporozlu kişilerde basit düşmeler ya da ani hareketler bile kemik kırıklarına neden olabilir. Kalça, bilek ve omurga kırıkları bu hastalıkta en sık karşılaşılan kırıklardır.
Kırıkların iyileşme süreci de normalden uzun olabilir. Kemikler normalden daha hassas hale gelir. Günlük aktiviteler sırasında bile kemiklerde sızı hissedilebilir. Özellikle ayakta uzun süre durmak ya da hafif eforlu işler yapmak kemiklerde rahatsızlığa yol açabilir. Hastalar zamanla düz durmakta zorlanabilir. Omurga kemiklerindeki zayıflama nedeniyle duruş bozulur ve kişi öne eğik bir şekilde yürümeye başlar. Bu değişiklik zamanla kalıcı hale gelebilir. Kemik sağlığındaki bozulmalar vücudun genel dengesini etkileyebilir. Bu da kişide sürekli yorgunluk ve halsizlik hissine neden olabilir. Aktivite kapasitesi düşer ve kişi günlük işlerini yaparken daha çabuk yorulabilir. İleri derece omurga eğrilikleri göğüs kafesini de etkileyebilir. Bu durum akciğer kapasitesinin azalmasına yol açar ve nefes darlığına neden olabilir. Özellikle eforla birlikte nefes almak zorlaşır. Eğer yukarıdaki belirtilerden birkaç tanesi sizde de mevcutsa bir uzmana başvurarak kemik yoğunluğu testi yaptırmak faydalı olabilir. Osteoporoz erken teşhis edildiğinde tedavi süreci daha etkili ilerleyebilir.
Kemik Erimesi Neden Olur?
İleri yaşlarda kemik yenilenme hızı yavaşlar. Vücut kemik kaybını karşılayacak kadar yeni kemik üretmediğinde kemik yoğunluğu düşer. Özellikle 50 yaş üzerindeki bireylerde kemik erimesi riski belirgin şekilde artar. Kadınlarda menopoz sonrası östrojen hormonunun azalması kemik kaybını hızlandırır. Erkeklerde ise testosteron düşüklüğü kemik yoğunluğunu azaltabilir. Hormonların dengede olmaması kemik sağlığı için önemli bir risk oluşturur. Kalsiyum kemiklerin ana yapı taşıdır. Yetersiz kalsiyum alımı kemiklerin güçsüzleşmesine neden olur. Sürekli düşük kalsiyum tüketimi kemik erimesine zemin hazırlar. D vitamini kalsiyumun emilmesini sağlar. Güneş ışığından yeterince faydalanmamak ya da D vitamini eksikliği kalsiyumun etkili şekilde kullanılmasını engeller ve kemik erimesine neden olur.
Ailede osteoporoz öyküsü olan bireylerde kemik erimesi riski daha fazladır. Genetik faktörler kemik yapısını ve yoğunluğunu etkileyebilir. Düzenli fiziksel aktivite kemiklerin güçlenmesini sağlar. Egzersiz yapılmaması veya uzun süreli hareketsizlik kemik yoğunluğunun azalmasına yol açabilir. Sigara içmek kemik dokusunu zayıflatır. Aşırı alkol tüketimi ise kalsiyum emilimini azaltır. Bu iki alışkanlık kemik erimesi riskini belirgin şekilde artırır. Kortizon gibi bazı ilaçların uzun süreli kullanımı kemik yapısını olumsuz etkiler. Ayrıca epilepsi ve tiroit ilaçları da kemik yoğunluğunu azaltabilir. Tiroid hastalıkları, böbrek yetmezliği, çölyak hastalığı gibi bazı sağlık sorunları kemiklerin zayıflamasına neden olabilir. Bu hastalıklar vücudun mineral dengesini ve kemik sağlığını bozar. Protein, kemiklerin sağlıklı yapısını korumada rol oynar. Aşırı düşük proteinli beslenme kemik gelişimini ve onarımını engelleyebilir.
Kemik Erimesi Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
İlaç tedavisi, en sık başvurulan yöntemlerden biridir. Doktorlar tarafından reçete edilen ilaçlar kemik yıkımını yavaşlatır veya kemik yapımını destekler. En çok kullanılan ilaçlar arasında bifosfonatlar bulunur. Bu ilaçlar kemiklerin daha güçlü kalmasına yardımcı olur. Ayrıca bazı hastalara hormon tedavileri veya kemik yapımını artıran yeni nesil ilaçlar da verilebilir. Kemik sağlığı için kalsiyum ve D vitamini çok önemlidir. Kalsiyum kemiklerin yapı taşıdır. D vitamini ise kalsiyumun bağırsaklardan emilmesini sağlar.
Vücutta yeterli düzeyde bu maddeler yoksa kemikler zayıflar. Bu nedenle takviye olarak alınmaları gerekebilir. Günlük ihtiyacın karşılanması tedavinin temelini oluşturur. Dengeli ve kemik dostu bir beslenme düzeni oluşturmak önemlidir. Süt yoğurt peynir gibi kalsiyum açısından zengin gıdalar tüketilmelidir. Aynı zamanda yeşil yapraklı sebzeler ceviz badem balık gibi D vitamini ve mineraller içeren gıdalar da diyette yer almalıdır. Aşırı tuz kahve ve gazlı içeceklerden uzak durmak gerekir çünkü bu maddeler kemik kaybını hızlandırabilir.
Düzenli egzersiz kemik yoğunluğunu korumaya yardımcı olur. Özellikle ağırlık taşıyan egzersizler yürüyüş merdiven çıkma veya hafif direnç çalışmaları kemiklerin güçlenmesine destek verir. Egzersiz aynı zamanda düşme riskini azaltarak kırıkların önüne geçilmesine katkı sağlar. Doktor kontrolünde hazırlanmış bir egzersiz programı daha güvenlidir. Sigara ve alkol kullanımı kemik sağlığını olumsuz etkiler. Bu alışkanlıkların bırakılması tedaviyi destekler. Aynı zamanda düşmeleri önleyecek önlemler almak önemlidir. Evde kaygan zeminlerden kaçınmak gece lambası kullanmak halıları sabitlemek gibi küçük önlemler kemik kırıklarını önleyebilir. Özellikle menopoz sonrası kadınlarda östrojen hormonundaki azalma kemik kaybını hızlandırabilir. Bu nedenle bazı kadınlara hormon tedavisi önerilir. Ancak hormon tedavisinin yan etkileri de olabileceği için sadece gerekli durumlarda ve doktor gözetiminde uygulanmalıdır. Tedavinin etkili olup olmadığını anlamak için düzenli aralıklarla kemik yoğunluğu ölçümü yapılmalıdır. Bu testler sayesinde tedavinin yönü belirlenebilir ve gerekirse ilaçlar veya yöntemler değiştirilebilir. Kontrol altında olmak ilerlemeyi yavaşlatmak açısından oldukça önemlidir.