Kalça Çıkığı Belirtileri
By: Prof. Dr Fahri Erdoğan
Kategoriler
Genellikle bebeklik döneminde uzman hekim tarafından yapılan fiziki muayene sonucunda teşhis edilir. Femur başının konumlanması sırasında problem yaşanır. Eklem problemlerine bağlı olarak kalça çıkığı belirtileri ortaya çıkmaktadır. Ortopedi ve travmatoloji uzmanlığı çerçevesinde kişiye özel tedavi planı oluşturulmalıdır. Aksi takdirde yetişkinlik döneminde ciddi boyutlarda sorunlarla karşılaşılır.
Genetik etkenler ve diğer gelişimsel faktörlere dayalı olarak kalça eklemi rahatsızlıkları çeşitlilik gösterebilir. Bu anlamda bebeklik döneminde görülen kalça eklemi sorunları şu şekilde sıralanabilir:
1-Kalça displazisi: Kalça asetabulumunun ossifikasyon bozukluğudur (asetabulum diktir, yayvandır ve kraniale doğru çekilmiştir). Femur başında dislokasyon yoktur.
2-Kalça çıkığı: Displazik asetabulumdan femur başının dislokasyonudur.
3-Konjenital kalça çıkığı: Doğumda, sadece kalça displazisi mevcuttur. Çok ender olarak da, kalça çıkığı mevcut olabilir. Bu çoğu zaman postnatal gelişir.
Etiyoloji ve patogenez: Endojen faktörler, çok faktörlü kalıtsal hastalıklar, belirli cinsiyet dağılımı. Kız/Erkek oranı = 6/1, yaklaşık % 40 olguda çift taraflıdır, ailevi ve coğrafi sıklık gösterir.
Ekzojen faktörler: Örnek olarak pelvis ile gelişlerdeki (makadi) doğumlarda sıkça rastlanır (nedeni açıklanamamıştır).
Sekonder olarak da, asetabulum, femur başı, eklem kapsülü ve kaslarda meydana gelen ve aşağıda belirtilen değişmeler sonucu gelişir.
- Femur başı epifiz çekirdeğinin gecikmiş ossifikasyonu
- Coxa valga antetorta
- Sekonder asetabulum oluşumu
- Yumuşak doku değişiklikleri, örneğin eklem kapsülünde çekilme, ligamentum capitis femoris elongasyonu (repozisyon engelidir).
Spontan seyir: Eklem uyumsuzluğu nedeniyle uzun süre sonra sekonder koksartroz gelişir. Yüksek luksasyonlarda, displastik femur başları iliak kanatlar seviyesine kadar yükselir.
Kalça Çıkığı Belirtileri ve Nedenleri
- Sıklığı: Almanya’da kalça displazi yaklaşık % 4’tür. Kalça çıkığı belirtileri görülme oranı ise % 0.4 civarındadır.
- Anamnez: Makadi gelişler, sezeryan, erken doğumlar, pes ekinovarus, torticollis, omurga deformitesi
- Muayene: Erken tanı önemlidir. Pratikte önemli klinik erken tanı belirtileri için bilgiler ve testler:
-İnstabilite belirtisi: Ortolani belirtisi (M.Ortolani, İtalyan çocuk hekimi) (hissedilen ve duyulan atlama sesi = Sub-(luksasyon). İlk günlerde önemli olan bir belirtidir (bazen sadece ilk günlerde gösterilebilir). Bu belirtinin aranması oldukça fazla deneyimi gerektirir. Gevşek ve instabil, ayrıca çıkık ve yerindeki kalça arasındaki farkları ayırma özelliğine dayanır.
-Abduksiyon kısıtlılığı: (2. aydan itibaren önemli bir bulgudur). Sentrik olmayan kalça ekleminde adduktor kasların aşırı gerilmesi sonucu oluşur. Yeni-doğanlarda abduksiyon: Normalde 80°-90°’dir. 2. aydan itibaren fizyolojik de-
ğeri 650’dir. 45°’den itibaren mutlak patolojiktir.
-Pili asimetrisi: Uyluk ve gluteal bölgede
-Bacak kısalığı
-Hareket azlığı
-Yürüyüş şekli: Yürüme başlangıcında aksama mevcuttur (Duchenne aksaması), iki taraflı çıkıklarda ördek yürüyüşü vardır. (bazı hastalarda şaşılacak bir şekilde uzun süre şikayet mevcut değildir).
-Trendelenburg belirtisi (fonksiyonel kalça testi, M.gluteus medius): Normalde tek bacak üstünde durmada pelvis yatay olarak tutulabilir. M. gluteus medius’un zayıflığında ise; pelvis karşı tarafa doğru devrilir.
- Yenidoğan kalçasının sonografisi: Standart yöntemde, genelde 7.5 MHz’lik baş kullanılır. Standart yan yatırma ve palpasyon tekniği uygulanır. Erken tanıma sayesinde → erken tedavi → başarı daha iyidir.
- Röntgen: Erken tanıda seyrek kullanılır. Kontrollerde ve tedavinin sonunda pelvis grafisi önerilir. AC açısı (asetabulam çatı açısı) 3. aydan sonra 30°’nin altında, 12. aydan sonra 25°’nin altında olmalıdır. 1. yaşın sonunda röntgen kontrolü mutlaka yapılmalıdır.
- Artrografi: Kalça çıkığında, repozisyon engeli söz konusu ise veya repozisyon sonrası bir şüphe mevcutsa endikedir. Alternatifi: Önce artrografi yapıp, sonra açık repozisyon mu? Yoksa traksiyon tedavisi mi? sorusuna cevap aranır.
Kalça Çıkığı Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Tedavinin şekli ve prognoz aşağıdaki faktörlere bağlıdır:
- Ağırlık derecesi (stabilite)
- Tedavinin başlangıcındaki yaş
- Komplikasyonlar (örnek; femur başı nekrozu)
- Tedavi edenin deneyimi
Tedavi prensibi: Normal bir asetabulum gelişimini sağlamak amacıyla, femur başının asetabuluma yeterli santralizasyonu. Bu, abduksiyonun yapılmasını temin eder. Çocuk ne kadar küçükse, tedavi uygulamaları da o derece azdır ve tedaviye ne kadar erken başlanırsa, prognoz o kadar iyidir.
Displazi: Abduksiyon pantolonu yardımıyla fonksiyonel abduksiyon tedavisi uygulanır. Pantolon debelenme hareketlerine fırsat verir. Hatta, yeni doğanların instabil kalçaları dahi bu pantolon sayesinde yeterli fikse edilebilir. Tedavinin devamı, yaşa ve displazinin ağırlık derecesine bağlıdır. Genelde 6-8 haftadan, 5-6 aya kadar olan süre yeterlidir. Rutin klinik ve sonografik kontroller gereklidir. Abduksiyon pantolonu ile tedavinin alt sınırı: Yaklaşık 8-10. aylardır.
İleri instabil kalçalar: Çıkık riskinde dahi abduksiyon pantolonu uygulanır. Daha stabil olması istenirse atel veya alçı tespiti yapılır. Hasta klinik tedavisine alınır.
Luksasyonda tibbi, fonksiyonel tedavi: Önce, femur başının korunarak ve yavaşça asetabuluma repozisyonu sağlanır. Uygun repozisyon yöntemleri, Pavlik bandaji ve ortopedi servisinde uygulanan overhead traksiyon yöntemidir. Son
yöntem, özellikle aşırı rijid lukse kalçalarda tercih edilir. Repozisyon sonrasında retansiyon fazı gelir. Amaç, asetabulumun normale dönmesidir. Bu amaçla, yeterli kalça eklemi stabilitesinde ateller, instabilitede ise fleksiyon-abduksiyon pozisyonunda alçılı tespitler uygulanır (4 hafta kadar). Alçının çıkarılmasından sonra atel tedavisine geçilir.
Bebeklik çağında görülen hastalıkların tedavi edilmesi pek çok açıdan oldukça önemlidir. Ortopedi ve travmatoloji alanında uzman doktorlar tarafından tedavi planı oluşturulur. Kalça çıkığı belirtileri ve iyileşme süreciyle alakalı sorularınız için bizlere ulaşabilirsiniz.